Radyo tiyatrosunun torunu: Podacto

Erkan Kolçak Köstendil'den Füsun Demirel'e, Şebnem Bozoklu'dan Reha Özcan'a uzanan güçlü bir oyuncu kadrosu teslim almış 'mikrofonları'. Seçkideyse 'Mikado'nun Çöpleri'nden 'Sırça Kümes'e, projeye özel yazılanlardan son yılların k...

Erkan Kolçak Köstendil'den Füsun Demirel'e, Şebnem Bozoklu'dan Reha Özcan'a uzanan güçlü bir oyuncu kadrosu teslim almış 'mikrofonları'. Seçkideyse 'Mikado'nun Çöpleri'nden 'Sırça Kümes'e, projeye özel yazılanlardan son yılların kültleşmiş yerli metinlerine heyecan verici oyunlar yer alıyor. Podacto (ismini 'podcast' ve İngilizce oyun anlamına gelen 'acting' sözcüğünün buluşmasından almış) bir yandan da pandemi süreciyle tarihinin en zorlu koşullarını yaşayan tiyatro için alternatif bir 'oyun alanı'. Ama daha da mühimi bir dijital tiyatro kütüphanesi girişimi. Podacto'nun hikayesini kurucu yapımcıları Nisan Ceren Göçen ve Faruk Özerten'le oyuncularının bir kısmından dinledik.Podacto nasıl bir motivasyonun ürünü? Fikrin gelişmesinde pandeminin etkisi oldu mu?NİSAN CEREN GÖÇEN: Karantina sürecinde tiyatro metinleri okuyor ve podcast dinliyordum. 'İkisinin birleşmesi nasıl olur' gibi düşüncelerin sonucunda Podacto ortaya çıktı. En temel motivasyonumuz dijital bir tiyat... Devamını okumak için ve tanışmak için Hemen Kayıt Ol